Salt ve Lumbardhi Vakfı iş birliğinde düzenlenen Sosyalizme Tercüme, 24 Ekim Perşembe günü Salt Galata’da ziyarete açılıyor. Sergi, Kosova ve Makedonya odağında Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluğun az bilinen tarihini ele alıyor. Çok uluslu bir toplumsal bağlamda sosyalist ideolojinin, Yugoslavya’da Türk kimliğinin inşasına ve dönüşümüne etkisini irdeliyor.
Serginin tarihsel kapsamı, Yugoslavya Krallığı’ndaki ezilen Müslüman halktan bir kesimin kurtuluşu sol fikirlerde aradığı 1920 yılından başlıyor. Krallık rejiminin baskısıyla kesintiye uğratılan sosyalist bir gelecek tasavvurunun önünü açan yeni nesil aktivistlerin hikâyesinin izini sürüyor. Bu mirasın üzerine inşa edilen sergi, Sosyalist Yugoslavya’nın yeni gerçekliğine açılıyor ve 1980’lerin sonuna uzanıyor.
Söz konusu dönemde Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluk resmî kayıtlara göre nüfusun küçük bir bölümünü oluştursa da, farklı milliyetlere yönelik politikalar Türkçe dilinde faaliyet gösteren gazete, süreli yayın, okul gibi birçok kültürel ve siyasi girişimin kurulmasına olanak verir. Bu oluşumlar arasındaki bağlantılar, milliyetçiliğe yönelik ana akım yaklaşımları tartışmaya açarken Yugoslavya’nın 1990 savaşları sırasında dağılmasıyla pekişen “totaliter” ve “etno-milliyetçi” söylemi çok yönlü bir bakışla sorgulamayı da mümkün kılar.
Ferit Bayram ve Fetah Süleymanpaşiç,Alfabe, Üsküp: Bratstvo Yayınevi, 1947
Sosyalizme Tercüme, özel arşivler ile halk kütüphanelerinde bulunan ve birçoğu ilk kez gün yüzüne çıkarılan tarihî belgeleri içeriyor. Bu malzemeler Mustafa Emin Büyükcoşkun, Yane Calovski, Hana Miletić, Ahmet Öğüt, Fevzi Tüfekçi ve Dilek Winchester’ın üretimleriyle yan yana geliyor. Enternasyonalizm ile dayanışma temelli bir ulusal bilincin inşasını araştıran sergi, Yugoslav sosyalizminin özyönetim ve Bağlantısızlar Hareketi gibi tarihsel açıdan ayırt edici özelliklerinin, Türkçe konuşan topluluğun tahayyül edilme biçimlerini nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Bu karmaşık dinamiklerden doğan yeni kültürel yapıları öne çıkararak güncelliğini bugün de koruyan, özgün bir anlatı kuruyor.